Yükleniyor...

AİLE KAVRAMININ ANLAM HARİTASI

AİLE KAVRAMININ ANLAM HARİTASI

Aile ((عائلة Arapça kökenli bir kelime olup sözlükte; bir evde yaşayan insanlar, ev ahalisi gibi anlamlara gelmektedir. Arapçada aile kavramı “usratun /اُسْرة ” kelimesiyle ifade edilmektedir.


Aile ((عائلة Arapça kökenli bir kelime olup sözlükte; bir evde yaşayan insanlar, ev ahalisi gibi anlamlara gelmektedir. Arapçada aile kavramı “usratun /اُسْرة ” kelimesiyle ifade edilmektedir. “Usratun” kelimesi ise sözlükte sülale, hanedan, soy, kabile, boy ve akraba anlamlarına gelmektedir. Arapçada aile kavramı yerine kullanılan bir diğer kelime de “ehli beyt / اهل بية” kavramıdır. Ehl kelimesi; 1- Aile, yakın akrabalar, eş, zevce, 2- Bir bölgenin halkı, bir yerde bulunan insanlar topluluğu, 3- Bir kimsenin etrafında ona inanan ve tâbî olan insanlar, taraftarlar, 4- Bir şeyi hak eden, layık olan, ehil olan” anlamlarına gelmektedir.

Görüldüğü üzere aile kavramı sadece anne, baba ve çocuktan müteşekkil küçük bir grubu değil insanoğlunun iletişim ve diyalog halinde olduğu, ister kan bağı olsun ister olmasın, herkesi kapsamaktadır. Nitekim ‘Ehl’ kelimesi Müslümanlar için de kullanılmış ve Kuran’da Hz. Nuh’un oğlu helak olduğu vakit “O senin ehlinden/ailenden değildi.” (Hud 46) denilerek Müslüman olmayan kişiler kastedilmiştir.

Aile; evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler gibi bireylerin arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik olarak tanımlanmaktadır. Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz üzere kavramın haritası oldukça geniş tutulabilmekte ve dindaş olan kişiler için de aile kavramı kullanılabilmektedir. Yani “Mümin, Müminin kardeşidir.” (Buhârî, Mezâlim 3) Hadis-i Şerif’ini “Tüm Müslümanlar tek bir ailedir.” şeklinde anlamak mümkündür.

Aileyi ifade eden bir diğer kavram ise “Âl / آل” kavramıdır. Serap, dağ, dağın çevresi ve çadır direği anlamlarına gelen âl kavramıyla; kişinin akrabalarını, aşiretini ve kabilesini ifade etmesinin yanında kişinin evinde bulunan kimseleri ailesinin içerisine alması şeklinde ifade edilmektedir. Bu açıdan âl ve ehl kelimesi birbirinin müteradifi olarak kullanılmaktadır. Ancak aralarında bazı farklar da bulunmaktadır. Örneğin; “Ehl” kelimesi akıllı veya akılsız varlıklara izafe edilebilmesine rağmen, “âl” kelimesi sadece akıllı varlıklara izafe edilmektedir. Yine “ehl” kelimesi belirsiz isimlere veya eşya isimlerine izafe edilebildiği halde, “âl” yüce ve üstün kişilere izafe edilmektedir.

Aile birçok disiplinin konu edindiği bir olgudur. Her disiplin kendi iç kurallarına bağlı kalarak aileyi tanımlamakta ve yorumlamaktadır. Ailenin çok yönlü bir yapısının olması onun ele alınma veya tartışılma biçimini de etkilemektedir. Sadece kavramsal çerçeveden ailenin tanımlanmaya çalışılması hatalı olacaktır. Her bir aile grubu kendi içerisinde farklı farklı değerlendirilir. Tek tip bir aileden bahsedilemez. İnsan çeşitliliği kadar olmasa da aile çeşitliliği de çok fazla mevcuttur.

Aile; insanı üreten, geliştiren, yetiştiren, belirli değer ve formlara kavuşturan mekanizmadır. İnsan âlemin en küçük ünitesi/birimi olarak görülüyorsa, aile de bütün bir sosyal yaşamın en küçük ünitesi olarak kabul edilmelidir. Bundan dolayı aile, insanı topluma hazırlayan ilk mekanizmadır.  

Aileyi konu edinen birçok disiplin vardır. Bunlar arasında; Psikoloji (aile bireylerinin duygusal ve bilişsel gelişimini analiz eden bilim dalı), Sosyoloji (ailenin toplumsal yapısını ve işlevlerini inceleyen bilim dalı), Antropoloji (farklı kültürlerde aile yapısını inceleyen bilim dalı), Hukuk (evlilik, boşanma, miras ve velayet gibi konuları ele alan bilim dalı), Ekonomi (ailenin ekonomik yapısını ve tüketim alışkanlıklarını inceleyen bilim dalı), Eğitim Bilimleri (aile içi eğitim süreçlerini ve ebeveynlerin çocuk gelişimine etkisini inceleyen bilim dalı), Tıp ve Sağlık Bilimleri (aile sağlığı, genetik faktörler ve hastalıkların aile içindeki yayılımını inceleyen bilim dalı), Teoloji/İlahiyat (dini açıdan aile kurumunu inceleyen, düzenleyen bilim dalı)  vb. bilim dalları zikredilebilir. Ayrıca ideolojiler, felsefeler, sosyo-ekonomik veya sosyo-kültürel yaklaşımlar kendi ilke ve perspektifleri ekseninde bir bakışla yorumlar üretmişlerdir. Bunlar bilimsellik iddiası taşısa da reel gerçeklik üzerinde yürütülen akıl ve düşünceleri ihtiva etmektedir. Bundan dolayı evrensel bir aile tanımı yapmak oldukça güçtür.

Ancak yapılan bazı aile tanımları en ilkelden en moderne doğru kategorize edilmiştir. Bu tarz tanımlar genellikle evrimci kesimler tarafından gerçekleştirilmiştir. Sosyalist çevreler ise “komün” yaşamını tesis etmek için çok eşlilikle başlayan sürecin tek eşli yaşama evrildiğini iddia etmektedir. Bu tür iddialar antropolojik verilerden uzak ütopik varsayımlardır. Ayrıca bazı yaklaşımlar aileyi yerleşim ve yaşam alanları itibariyle sınıflarken, diğer bazıları ise sosyoekonomik açıdan bir tasnifle izah etme çabasındadırlar.

Aileye yön veren pek çok etken bulunmaktadır. Örneğin; toplumun değerleri ve normları aile içi ilişkileri belirler. Geleneksel roller (anne, baba, çocuk) aile yapısını şekillendirir. Dini inançlar ve ahlaki değerler aile içi kararları etkileyebilir. Gelir düzeyi ve ekonomik istikrar, aile bireylerinin yaşam standartlarını belirler. İş hayatı ve çalışma koşulları aile içi zaman yönetimini etkiler. Sosyo-ekonomik sınıf, çocukların eğitim ve gelecek fırsatlarını belirleyebilir. Aile içi iletişim ve duygusal bağlar, bireylerin psikolojik sağlığını etkiler. Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tarzı, bireyin kişilik gelişimini şekillendirir. Travmalar, stres ve psikolojik sorunlar aile içi ilişkileri zorlaştırabilir. Modernleşme ve şehirleşme, geleneksel aile yapısını değiştirebilir. Sosyal medya ve dijitalleşme, aile içi iletişim biçimlerini etkileyebilir. Göç ve demografik değişimler, aile yapısında dönüşümlere yol açabilir.

Tüm bunlar; kültürel ve geleneksel etkenler, ekonomik faktörler, psikolojik nedenler ve toplumsal değişmeler olarak kendi aralarında tasnif edilebilir. Görüldüğü üzere aile çok geniş bir yelpazede disiplinler arası bir mevzu olup kökeni insanlık tarihine kadar uzanan bir olgudur. Aile toplumun yapı taşı olup gelecek nesillerin bekası için bugünden ihya edilmesi gereken bir müessesedir.

Hüseyin ŞENLİK